30 Ağustos 2008 Cumartesi

Soğuk Savaşın Esintileri

Aslında her şey 17 Şubat 2008 tarihinde Kosova'nın tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etmesi ile başlamış gibi görünüyordu. Rusya'nın büyük müttefiklerinden Sırbistan'ın bir parçası uluslararası hukuk kurallarına pek de uyulmayarak bağımsız oluyor ve bugüne dek 46 ülke tarafından resmen tanınıyordu. Buna karşı kendi içlerinde sorunlar yaşayan bazı ülkeler destek vermiyor, Rusya ise bunun farklı yansımaları olacağını söylüyordu.

Güney Osetya ve Abhazya sorunu Sovyetler Birliği'nin dağılması ile kurulan Gürcistan'nın daha ilk yıllarında kucağında bulduğu bir bebek gibiydi. Rusya'nın da bu bölgelere verdiği destek ile her geçen gün daha karmaşık bir hâle büründü. Son olarak Gürcistan'nın birazda batının pohpohlaması ile Güney Osetya'ya saldırması, buna karşılık Rusya'nın Gürcistan'a gerekli cevabı vermesi ile olay iyice içinden çıkılmaz bir şekilde devam ediyor. Rusya'nın harekât sonrasında bu iki, bölgenin ilan ettikleri tek taraflı bağımsızlıklarını tanımasıyla uluslararası camiada batı-Rusya arası soğuk esintiler iyice gündeme geldi.

Bence olaylar bu kadar da basit değil. Soğuk Savaşın kaybeden tarafı olan Rusya 1991'den bu yana farklı sorunlarla boğuşuyor. Amerika ise galipliğin gücünü ayrıca Rusya'nın güçsüzlüğünü de kullanarak Rusya'yı çevreleme politikasına devam ediyor. Bölge ülkelerinde bir bir Rusya yanlısı hükûmetler yerine gelen batı yanlısı hükûmetlerin pek çoğunun arkasında Amerika var. Öncelikle Doğu Avrupa ülkerinde başlayan bu çalışma Kafkaslar ve Orta Asya'yı da içine alarak devam etti. Buna son aylarda füze savunma sistemi meseleside eklendi. Amerika'nın İran ve Kuzey Kore'nin füzelerinden Avrupa'yı koruma bahanesi ile Polonya ve Çek Cumhuriyetine yerleştireceği sitemler Rusya'yı ürkütüyor. Moskova bunun kendisine yönelik yapıldığını söylüyor.

Petrol ve doğalgaz ülkesi olan Rusya son yıllarda bu madenlerin fiyatlarındaki aşırı artış ile neredeyse tüm dünyaya ihraç ettiği kaynakları sayesinde her sene servet kazanıyor. Sadece kendi kaynakları ile yetinmeyen Rusya eski Sovyet ülkelerinde ucuza aldığı gaz ve petrolü de yüksek fiyatlara satıyor. Bu yolla doksanların başında batık durumda olan Rus ekonemisi bugün çok daha güçlü konumda. Bu güne dek kendi bölgesinde Amrikan politikalarıne pek de ses çıkarmayan Rusya'nın bugün yaptıkları belkide uzun bir süre biriken kinin dışarı yansıması.

Her ne kadar Rusya güçlü konumda görünsede bügün tıpkı ellilerdeki-altmışlardaki gibi bir soğuk savaşı Rusya kesinlikle kaldıramaz. Dünya'yı yeniden çok kutuplu şekilde görmek isteyen Kremlin önünde büyük sorunlar var. Kendi içinde bile hâlâ bir çok mesele ile mücadele eden Moskova, dış ilişkilerde de yeterli sayılmaz. Kendi arka bahçesi olarak gördüğü Şanghay İşbirliği Örgütü'nden bile beklediği desteği alamadı. Bu sadece bu konuda verilecek bir destek değildi tabii ki, şayet sonuç bildirgesinde Rusya'nın istediği şeyler yazsaydı belki burada Rusya'nın elinin daha güçlü olduğu konusunda birşeyler söyleyebilecektik.

Bügün dünya belki soğuk savaş dönemideki gibi çift kutuplu bir hâle doğru gitmiyor ama elbetteki değişen şeyler var. Türkiye ise bu cenderenin tam ortasında bulunuyor. Bunlar Türkiye'yi nasıl etkiler bunlar diğer bir yazının konusu. Abdülkadir SARIBAY (Gazi Üniverisitesi Makina Mühendisliği)

Hiç yorum yok: