Güngören ve Kerkük arasındaki mesafe takriben 2000 km ama uzaklar 
yakın olunca mesafe sorun olmuyor. Bildiğiniz gibi yakalaşık bir hafta önce ülke olarak Güngören'de gerçekleşen hain olay neticesinde 18 vatandaşımızı ahirete uğurladık. Yine aynı günlerde Irak'ta karışıktı. 2003 Amerikan işgali sonrasında ülkenin belkide en huzurlu bölgesinde, Irak'ın kuzeyinde de ortalık karışmaya başlamıştı. Amerika'nın Irak'ta ki en büyük müttefikleri Irak Kürtleri bölgesel yönetimin sınırlarını Kerkük'ü de içine alacak şekilde yeniden belirlenmesini istiyor, bunun için referandum öneriyordu. Aslında en mantıklı çözümdü halkoylaması. Fakat işgalin ardından şehre getirilen yaklaşık 500.000 Kürt kökenli Iraklı işleri iyice karıştırıyordu. Buna karşı anti tez olarak Türkmenler ve Araplar şehri üç halk arasında eşit şekilde paylaşılmış bir idare ile yönetilmesi arzusundaydılar. Buna göre Türkmenler, Araplar ve Kürtler %32 lik bir temsil hakkına sahip olacak, Asuriler ve Keldaniler yani Hıristiyanlar ise %4 lük kısımı paylaşacaktılar. Bu çözüm yolu Kürtler harcindeki unsurlarca 22 Temmuz’da kabul edilerek meclisden geçmesine rağmen Irak'ın Kürt kökenli cumhurbaşkanı Talabani tarafından veto edildi. Hemen ardından Kerkük'te Kürtler bu yasa tasarısına karşı bir gösteri mitingi düzenledi. Aslında buraya kadar herşey hukuk içerisindeki tartışmalarken mitingdeki intihar saldırısında 25 kişi yaşamını yitirdi. Bu olay sonrasında çığrından çıkan kitle Irak Türkmen Cephesi (ITC) ve aralarında Türkmeneli Televizyonu'nu da bulunduğu pekçok Türkmen kuruluşuna saldırdı
. Sonrasında ki gelişmelerle beraber Irak'ın kuzeyi bir Türk-Kürt çatışmasına gebe. Bu olaydan bir gün sonra gerçekleşen ve daha sonrasında İçişleri Bakanımızca PKK tarafından yapıldığı açıklanan elim olayla halkımız bir kez daha teröre kin kustu. Ama bazı güçler tarafından senelerdir devam eden bir oyun bu seferde sahneye kondu. Önce Kerkük'te Kürt-Türk çatışması ardından Güngören'de ki PKK eylemi. Yani Türkiye genelinde bir Türk-Kürt çekişmesi. Ama bu konuda yetkililerimiz yine önemli adımlar attı. Genelkurmay'ın Kerkük'te ki patlamada yaralananlar için gönderdiği uçakla Türkiye'ye getirilen yaralıla GATA'da tedavi altına alındı. Fakat hergün Ergenekon'un PKK içerisindeki bağlarının ortaya çıktığı şu günlerde halkımız bu konularada daha dikkatli olamalı. Son olarak CHP lideri Deniz Baykal Güngören'de ki olay sonrasında İspanya tipi sessiz yürüyüş önerdi. Bence bugünlerde yapılabilecek en tehlikeli icraat olacaktır. Zira bu kadar geniş bir kalabalık içerisine girebilcek provakatörlerle çıkabilcek olayların sonucu ülkemiz için hiç de iyi olmayacaktır. Abdülkadir SARIBAY
yakın olunca mesafe sorun olmuyor. Bildiğiniz gibi yakalaşık bir hafta önce ülke olarak Güngören'de gerçekleşen hain olay neticesinde 18 vatandaşımızı ahirete uğurladık. Yine aynı günlerde Irak'ta karışıktı. 2003 Amerikan işgali sonrasında ülkenin belkide en huzurlu bölgesinde, Irak'ın kuzeyinde de ortalık karışmaya başlamıştı. Amerika'nın Irak'ta ki en büyük müttefikleri Irak Kürtleri bölgesel yönetimin sınırlarını Kerkük'ü de içine alacak şekilde yeniden belirlenmesini istiyor, bunun için referandum öneriyordu. Aslında en mantıklı çözümdü halkoylaması. Fakat işgalin ardından şehre getirilen yaklaşık 500.000 Kürt kökenli Iraklı işleri iyice karıştırıyordu. Buna karşı anti tez olarak Türkmenler ve Araplar şehri üç halk arasında eşit şekilde paylaşılmış bir idare ile yönetilmesi arzusundaydılar. Buna göre Türkmenler, Araplar ve Kürtler %32 lik bir temsil hakkına sahip olacak, Asuriler ve Keldaniler yani Hıristiyanlar ise %4 lük kısımı paylaşacaktılar. Bu çözüm yolu Kürtler harcindeki unsurlarca 22 Temmuz’da kabul edilerek meclisden geçmesine rağmen Irak'ın Kürt kökenli cumhurbaşkanı Talabani tarafından veto edildi. Hemen ardından Kerkük'te Kürtler bu yasa tasarısına karşı bir gösteri mitingi düzenledi. Aslında buraya kadar herşey hukuk içerisindeki tartışmalarken mitingdeki intihar saldırısında 25 kişi yaşamını yitirdi. Bu olay sonrasında çığrından çıkan kitle Irak Türkmen Cephesi (ITC) ve aralarında Türkmeneli Televizyonu'nu da bulunduğu pekçok Türkmen kuruluşuna saldırdı
. Sonrasında ki gelişmelerle beraber Irak'ın kuzeyi bir Türk-Kürt çatışmasına gebe. Bu olaydan bir gün sonra gerçekleşen ve daha sonrasında İçişleri Bakanımızca PKK tarafından yapıldığı açıklanan elim olayla halkımız bir kez daha teröre kin kustu. Ama bazı güçler tarafından senelerdir devam eden bir oyun bu seferde sahneye kondu. Önce Kerkük'te Kürt-Türk çatışması ardından Güngören'de ki PKK eylemi. Yani Türkiye genelinde bir Türk-Kürt çekişmesi. Ama bu konuda yetkililerimiz yine önemli adımlar attı. Genelkurmay'ın Kerkük'te ki patlamada yaralananlar için gönderdiği uçakla Türkiye'ye getirilen yaralıla GATA'da tedavi altına alındı. Fakat hergün Ergenekon'un PKK içerisindeki bağlarının ortaya çıktığı şu günlerde halkımız bu konularada daha dikkatli olamalı. Son olarak CHP lideri Deniz Baykal Güngören'de ki olay sonrasında İspanya tipi sessiz yürüyüş önerdi. Bence bugünlerde yapılabilecek en tehlikeli icraat olacaktır. Zira bu kadar geniş bir kalabalık içerisine girebilcek provakatörlerle çıkabilcek olayların sonucu ülkemiz için hiç de iyi olmayacaktır. Abdülkadir SARIBAY 
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder