AKP'yi Diğer Muhafazakâr Partilerden Farklı Kılan Özellikler

Türk Siyasi Tarihi için uzun sayılabilecek bir dönem iktidarda olan ve daha da olması beklenen bir parti olan AKP'yi diğer muhafazakâr sayılabilecek DP,AP,MSP,MNP,ANAP,FP v.b. partilerden ayıran özellikleri nelerdir ve hangi etkenler AKP'yi diğerlerinden avantajlı duruma getiriyor bunları sıralamaya çalışacağım.

1)Parti lideri sayın Erdoğan tam bir başkan sıfatına sahip yani parti içinde karizmasıyla yarışabilecek herhangi biri bulunmuyor. Ünlü siyaset bilimcisi Makyavelin Prens adlı kitabında siyasetçide olması gereken özelliklerin hemen hemen tümü Erdoğan'da var.Yani parti başkanı tam bir lider. Galiba bu özelliği Özal dışında hiçbir parti liderinde yoktu.

2)Erdoğan’ın aile yaşamı ahlak ve örfümüze uygun. Ne Özal’ın ailesi gibi medyatik ve sosyetik ne de Menderes’in çapkınlıkları gibi fırtınalı bir yaşamları var. Erdoğan tam bir aile babası ve hatta dedesi. Eşi Emine Hanım kendisi hiç mahçup etmiyor hatta çoğu zaman destekçisi oluyor. Aralarındaki ilişki yani karı-koca ilişkisi seviyeli medyaya malzeme verilmiyor.

3)AKP-ABD ilişkisi ne dört dörtlük ne de limoni. Yani AKP ABD desteğini alıyor ama ara sıra (Özellikle ABD Ortadoğu siyaseti mevzu bahis olduğunda) ilişkiler duruyor ama hiçbir zaman kopma noktasına gelmiyor. Özal dönemini düşünürsek Özal zamanında ABD ile ilişkilerimiz çok iyiydi. Rahmetli Özal süreli ABD'ye gider gelirdi ama bu kamuoyunda çok hoş karşılanmazdı. Menderes döneminde ise önce çok iyi ilişkiler kurulmuş sonra idama yol açacak bir bozulma meydana gelmişti. Erbakan ise asla ABD ile görüşme ve uzlaşma yanlısı değildi.

4)AKP-AB ilişkileri ise hiçbir parti ile olamayacak kadar düzgün ve kuvvetli bağlara sahip. AKP ABD desteğiyle beraber AB desteğini sağlayarak ne Türkiye’de ne de dünya siyasetinde eşine rastlanabilecek bir diplomasi örneği gerçekleştiriyor. Çünkü özellikle bu coğrafyada bu iki dış gücün desteğini aynı anda alabilecek ülke ya da parti yok. Balkanlar'a Ortadoğu'ya bakarsanız bunu gayet iyi görürsünüz. AB-Türkiye süreci çok iyi işliyor. AB içindeki Türkiye düşmanı ya da üyeliğimize itiraz edecek unsurlarla teker teker uzlaşılıyor. Zaten kapatma davası sonucunu son dakika olatak veren ve buna çok sevinen Avrupa basını dediğim noktayı gayet güzel ispat ediyor.

5)AKP-Arap dünyası siyaseti de aynı doğrultuda ilerlemekte. Şöyle ki AKP muhafazakâr görüntüsüyle Arap dünyasında ve hatta İslam âleminde sempati toplamış durumda. Arap Şirketleri ile olan ticari ilişkiler bunu daha da pekiştiriyor. AKP zaman zaman uzlaşmacı kimliğiyle de ön plana çıkıyor.(Filistin örneği) AKP'nin bu ülkelere verdiği imaj çok olumlu. Ne Özal’ın ne de diğerlerinin isteyip de başaramadığı bu denli bir ilişki ister istemez AKP dış ilişkilerinde ona puanlar kazandırıyor. Düşünün ki görevi sırasında kaç kere hacca gitmiş Özal bile bu denli sevilememişti.

6)AKP-Türk Dünyası ilişkileri de şaşırtıcı. Her ne kadar muhafazakâr görünse de AKP Türk Dünyası etkeninin milliyetçi Türkiye’de önemli bir koz olduğunun farkında. Azerbaycan'la olan ilişkilerimiz çok çok iyi. Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) boru hattı açılmasından tutun da son dönemde temeli atılan tren yolu bu ilişkileri daha da artırıyor. Azeriler için Erdoğan Çırpınırdı Karadeniz'i duyunca gözyaşı döken vatansever bir Türk ayrıca dinine de bağlı. Orta Asya ile olan ilişkilerde Atatürk Dönemi'nden bile daha güçlü olmaya başladı. Türkmenbaşı vefat ettiğinde cenazesinde bizi temsilen Başbakanımız vardı. Türk Kurultayı toplantılarına katılan hatta bunları düzenliyen AKP oluyor. MHP'nin bile katılmadığı bu törenlerde parti başkanı demir döğüyor. (Milliyetçi kimliğiyle tanıdığımız Özal bile dış baskılarla bunu engellemişti) Sayın Erdoğan kalkıp Kırım’a bile gidiyor. Oysa ne Millî Görüş düşüncesi ne de Demokrat Menderes bu konuda somut bir adım atmamışken. Yani Erdoğan hem Türki Cumhuriyetlerle ilşikileri artırıyor, hem ekonomik kazançlar elde ediyor hem de ülkedeki milliyetçileri memnun ediyor.

7)AKP içinde her düşünceyi temsil eden demirbaşlar var. Evet muhafazakâr görünse de ya da merkez sağ olarak bahsedilse de AKP içinde sarkık bıyıkları ve ülkücü geçmişiyle Kürşat Tüzmen, Millî Görüş gömleğini çıkarmaktan üşenen hazırcevap Arınç, Kürtçü düşüncelerini söylemekten çekinmeyen Dengir Mir Mehmet Fırat, Alevilerin ve sosyalist kesmin bir zamanlar önemli ismi olan Ertuğrul Günay verebileceğimiz birkaç basit örnek. Yani fazla somut olmasa da gerçekten Erdoğan hepimizi azcık ordan azcık burdan kucaklıyor (Bu kadarını Özal'ın ANAP'ı bile yapmamıştı).

8)AKP karşısında muhalefet eden bir parti yok. Etmeye çalışanlar da gemicikle, fındıkçıkla uğraşıyor. Ne milliyetçi kesmin MHP'si belini doğrultmakta (ki kendileri AKP'yi her konuda desteklemekte ve oylarını bilerek ya da bilmeden AKP'ye kaptırmakta), ne Cumhuriyetçilerin CHP'si Baykal saltanatından kurtulmakta ne de merkezin partileri üç beş kişiyle baş edememekte.

9)Kürt etkeni de çok önemli. AKP Kürt-PKK kavramlarındaki ince çizginin farkında. Kürt açılımında çok başarılı. Partide çok önemli noktalarda Kürt isimler bulunmakta. Hatta Kürt asıllı milletvekili sayısı ile Türk asıllı olanların sayısı hemen hemen eşit. AKP kim ne derse desin Güneydoğuda dini kullanıyor. Ve din burada terörün açtığı yaralara merhem gibi geliyor. CHp ya da MHP gibi Kürtleri dışlayan bir siyaset takip edilmiyor. Parti başkanının eşi bile Kürt asıllı. Ayrıca bu bölgeye yatırım yapan AKP yapılan hizmetleri de çok iyi pazarlayıp reklamını yapıyor. Sünni bir Kürt vatandaş için AKP çok uygun bir parti olabilir. Çünkü burada ne dışlanıyor ne de terörist muamelesi görüyor. Ayrıca burada siyasi olarak Kürtlerinde yükselme ihtimali var.

10) AKP bazı kilit kentlerin belediyesini elinde tutuyor ve gelecek yerel seçimlerde de bu etki alanlarını genişletecek. Ayrıca AKP yerel kurumları kadın kolları, gençlik kolları çok etkin çalışıyor. Başı açık bir kadın AKP kadın kollarında görev alıyor bu önemli çünkü diğer partilerde ya başı açıkların ya da kapalıların hâkimiyeti söz konusu. Yerel bölgelerde parti içi çekişmeler yok, olanlarda hemen çözülüyor. AKP belediyeleri de etkin çalışıyor muhalif kesim bile belediye hizmetlerinden memnun.

11)Türban sorununa çözüm getiremese de AKP'yi kimse suçlamıyor çünkü görünüşe göre AKP büyük çaba gösterdi ama bazı güçler engel oldu.

12)Erdoğan sporlar ilgili. Eski bir futbolcu olan Fener'li başkanın millî maçlar olsun uluslararası maçlar olsun yaptığı yorumlar tribünden izlemeler sempati topluyor ve halkın beğenisine yol açıyor.

Kısacası bu maddeleri artırabiliriz ama şu bir gerçek ki AKP bir bütün olarak yenilikleri gerçekleştiren ve parti içi muhalefeti ustalıkla idare eden, dış ilişkileri yoluna koyan, ekonomik krizlerinüstüseinden gelen ya da bir şekilde geçiştiren,askerle polemiğe girmekten kaçınan karizmatik bir başkana sahip.
Semih Gökatalay(Ortadoğu Teknik Üniversitesi İktisat)